Devletlerarası emperyalist komplo boşa çıkarılmıştır

0
175
Kemal SÖBE
Kürt halkı var olduğu ve önderliğine sahip çıktığı ve özgürlük gerillası direndiği sürece, emperyalist komplocu güçler başarıya ulaşamayacaklardır. 1920’ler, Kürt halkının ölüme yatırılmaya başlandığı yıllar olmuştu. Emperyalizme ve TC’ye göre, Kürt halkı ulus olarak var olmamalıydı, başka ulusların kimlik ve kültürleri içinde eritilmeliydi. Bu asimilasyon emperyalist bir planlamayla gerçekleşecekti. İrili ufaklı Kürt aşiret liderlikleride ulusal bir kavga yürütecek ve ulusal bir birlik gerçekleştirecek güçte ve çapta değillerdi. Kürtler var olup olmadıklarını, yaşayıp yaşamadıklarını ve kim olup olmadıklarını bile bilmiyorlardı. Kürtleri kendi ulusal kimlikleri içinde eritmeyi ve yok etmeyi planlamış güçler ve destekçileri, 1937’den sonra, artık Kürt sorunu diye bir sorun olmadığını ve Kürdistan’ın artık toprağa gömüldüğünü düşünüyorlardı ve artık kimsenin bu kavgayı yürütebileceğine inanmıyorlardı, çünkü ortada bir ulusal önderlik, ulusal güç ve ulusal bir örgütlülük yoktu. Güneydeki KDP, ulusal maske altında, ileride gelişebilecek ulusal hareketlere engel olacak ve ihanet çizgisine sahip olacak bir yapalanma olarak günümüze kadar, dış güçlere yaslanarak varlığını sürdürecekti. KDP’nin yaptıklarına baktığımızda, düşmanın, Kürtlerin içindeki bir iç uzantısı olma gerçekliği var. KDP, hiçbir zaman, işbirlikçi temelde bile ulusal bir hareket olamamıştır, her tarafı ihanet kokan bir düşman işlevi görmüştür, halada bu düşmanca rolünü oynamaya devam ediyor. Çünkü komploda KDP de belli bir rol oynadı.
20. Yüzyılın son çeyreğinde, Kürtler ölüm uykusundan uyandırılacak, kendi ayakları üzerinde durmasını ve yürümesini öğrenecek, var olmanın mücadelesini yürüteceklerdi. PKK’nin kuruluşu, aynı zamanda Kürt halkının ulusal dirilişi, inkar rejimininde yok oluşu olacaktı. PKK’nin kuruluşu, sadece klasik bir ulusal kurtuluş olmayacak, çok yönlü bir toplumsal devrim olacak, kadın özgürlüğünü, halkların kardeşliğini hedefleyecek, emperyalizmin defterini dürecek bir mücadelenin yürütücü gücü olacaktı. Kürtlerin inkarı, emperyalizmin yüz yıllk Ortadoğu planları üzerine gerçekleşmişti. Bu inkarda en büyük rol, TC’ye verilmişti. Kürtlerin en çok inkara uğradığı ülke ve devlet TC olacaktı. Batı emperyalizmi TC’nin Kürtleri inkarında ve PKK’ye karşı savaşmasında, TC’ye, günümüze kadar her türlü desteği verecekti ve bunun karşılığında da TC’yi iliklerine kadar sömürecekti. Kürtler PKK önderliğinde hem ulusal bilinç kazanmış hemde devrimci demokratik bir düzey kazandılar. Kürtlerde gelişen ulusallık demokratik ve enternasyonal bir ulusallıktır. PKK, emperyalizmin, Kürtlerin inkarına dayalı olarak geliştirdiği Ortadoğu planlarına hak ettiği ideolojik ve siyasi darbeyi vurmuştur. PKK, emperyalizmin ve bölge ayaklarının hiçte hayal edecemeyeceği ve beklemediği bir gelişme göstermiştir. Devletli ve sınıflı sisteme alternatif bir ideolojik gelişme PKK’yle birlikte gelişim gösteriyordu.
Reel sosyalizm, emperyalizme alternatif bir gelişim gösterememişti. PKK’nin gelişme göstermesi, güçlenmesi, halklaşması, alternatif bir yaşamın temelini atması hem bölgedeki statükocu gerici güçleri hemde emperyalizmi korkutuyordu. Emperyalizmin PKK düşmanlığının sebebi budur. Ortadoğu’da ilk kez, emperyalizme ve bölgede yarattığı sisteme alternatif bir sistem PKK’yle gelişim gösteriyor, emperyalizmin bölge planlarına darbe vuruyordu. Gün geçtikçe, PKK daha çok güçlenecek, büyüyecek, Kürdistan sınırlarını aşacak, halkların kurtuluş gücü olmayı başaracaktı. PKK’nin devletli ve sınıflı sistemi sorgulaması, tarihi süzgeçten geçirmesi, kadın partileşmesinde başarıyı yakalaması, Ortaduğu’da egemenlik kuranları telaşa düşürmüş olmalıki, Kürt Halk Önderine yönelik bir komplo kurarak TC’ye teslim ettiler. Kürt Halk Önderi, Kürt sorununun demokratik çözümü için gittiği Avrupa’da kabul edilmemiş, döry ay gibi uzun bir süre, Avrupa semalarında ülkeden ülkeye gittikten sonra, Kenya’nın başkentinde yakalanıp TC güçlerine teslim edilmişti. Avrupa’nın demokrasinin, özgürlüklerin ve insan haklarının cenneti olmadığı, Kürt Halk Önderine yaklaşımında belli oldu. Mesele Kürtler olunca, Avrupa hiçbir kural ve kanun tanımıyor, kendi yasalarını bile hiçe sayıyor. Kürtlerin ulusal haklarını ve ulus olarak kabul edilmesini, aklının ucundan bile geçirmiyor. Çünkü Avrupa’nın Türkiye ile olan ilişkileri, Kürt inkarına dayalıydı ve böyle sürdürülmek isteniyordu.
Avrupa, Türkiye ile olan siyasi ve ekonomik ilişkilerine Kürtleri hep kurbana etti ve hala bu çıkarcı siyasetinde ısrar ediyordu. 15 Şubat 1999’dan günümüze kadar,  Kürt Halk Önderi, İmralı zindanı’nda çok ağır tecrit altında tutuluyor. Bir tutsağın, avukatlarıya ve ailesiyle her hafta görüşme ve daha bazı hakları var ama Önder Apo söz konusu olduğunda, bütün siyasetler değişiyor, herkes sağır-kör ve lal oluyor, hiçbir kanun ve yasa işlemiyor. Demekki PKK ve Önderlik, bu kadar büyükki, emperyalizm ve TC, hiçbir kural ve kanun tanımıyor ver ürküyor, korkuyor. Çünkü ulusal hareketler genellikle kapitalizmle haşır neşir olurlar ve katı ulusçuluğun ötesine geçemezler ve sistem içinde erirler. Emperyalizmin PKK’ye ve önderliğine dayattığıda kapitalizmin ve katı ulusçu, devletl-sınıflı sistem içinde eritmedir. Önce, bitirmeyi denediler, onu başaramayınca işbirlikçi bir çizgiye çekerek pasifleştirme ve bitirme. O da başarılmayınca, ağır tecrite alma ve taviz kopararak etkisizleştirme ama emperyalizm nasıl bir önderlikle ve partiyle uğraştığının farkında değil galiba.
Önder Apo, öyle bir önderlikki ve PKK, öyle bir partiki, sürekli büyüyor ve güçleniyor. PKKve Önder Apo, bütün komploları etkisizletirmiş, hepsinde de bir tecrübe ve deneyim kazanarak daha çok güçlenmiştir. Emperyalist komployla, PKK’nin başsız kalacağını, önderlikle partinin bağının koparılacağını ve böylece PKK’nin dağılacağını, biteceğini hesaplamışlardı ama hiçte hesapladıkları ve planladıkları gibi olmadı. Emperyalizmin ve TC’nin hevesleri kursaklarında kaldı. PKK, Önderlik ve Kürtler şimdi en güçlü ve örgütlü zamanlarını yaşıyorlar. PKK, dört parça Kürdistan’da halk iktidarını kurmada başarıyı yakaladı. PKK, artık bir parti olmayı çoktan aştı, bir halk, bir yaşam feslefesi ve bir yeni yaşam, yeni bir dünya oldu, insanlığın özgür yarınlarını kuruyor. PKK, halklaştığı ve yaşamın kendisi olmayı başardığı için, komplo başarılı olamadı. Emperyalizm ve TC, ne yapsada, PKK’yi ve özgür Kürt halkını yok edemeyecektir. Çünkü TC, artık bitme aşamasına gelmiş bulunuyor. Kürt Özgürlük Gerillası, TC’nin kalbine bir hançer gibi saplandı ve Kürt halkı yeni özgür Kürt olmayı başardı…

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here