Arjîn Pêşeng
Uzun ve zahmetli bir kıştan sonra doğa ve insanlık gözlerindeki coşku, umutla karşılıyor baharı ve Mart ayı doğanın, insanlığın yeniden arınmanın yıldönümü olarak kapısını aralıyor yaşama. Toprak temizliyor kendini kirden, nefretten, kusuyor ihaneti ve yeni bir mücadele zemini yaratıyor canlılara. Bunun için Mart, mücadele ayıdır. Dehaklara karşı kuşanma, örgütlenme, savaşma zamanıdır.
Mücadeleci, direngen Kürt kadınının sütünü emen Kürt çocukları özgür olmaları gerektiği topraklarında tutsak oldukları gerçeğini kabul etmeyerek canını ortaya koyarcasına savaş açıyor zalim Dehaklara. Mazlum, dört duvar arasında Dehaklar’ın gözlerindeki zaferi söndürmek, özgürlük mücadelesini süreklileştirmek uğruna bedenini ateşe veriyor ve Kawa’dan devr aldığı Newroz ateşini yakıyor.
Kürt kadını ve kadınlar Mazlum’u ve onun ardılları olan Rahşan’ı,Zekiye’yi,Berivan’ı,Ronahî’yi büyütüyorsa, mücadele aşkı ile yetiştiriyorsa Newroz ateşini sahiplenecek ve mücadeleye dönüştürecek öncü güç de kadın olmalıdır. Kendini Önder Apo’nun mücadelesine adayacak ve emdiği sütün hakkını vererek bedenini ateşe verip Kürdistan’a ışık olan kahramanların mücadelesini sürdürecektir.
Dehak bir sistem olarak tarihten günümüze her zaman kadınlara saldırmayı kendine öncü görev bellemiş, her yerde uzantılarını oluşturarak kadını yok oluşa sürüklemiştir. Kadın zalim Dehaklar’la mücadele edebilmesi için örgütlenmeli, rengi, ırkı ne olursa olsun bütünleşerek, Sema Yüce’nin ‘Beynimi,Yüreğimi ve Bedenimi 8 Mart’tan 21 Mart’a Ulaşan Ateşten Bir Köprü Yapmak İstiyorum’ şiarı ile öncülük etmelidir. ‘Jin jiyan azadi’ ideolojisinin dünya kadınlarınca kabul görüldüğü Jîna Emini şahsında Jîna Emini’nin bayraklaşan saçları Newroz ateşi ile bütünleşmelidir.
Dehakın uzantısı olan Erdoğan 8 Mart’ta alanlara akan kadın gücünü görmüş ve bu gücün Newroz ateşi ile bütünleşmemesi için Kürt halkını soykırıma uğratma ekseninde Bağdat’ta görüşme gerçekleştirmiştir. Sema ve Mazlumlar’ın çizgisinde mücadele eden gerillalara, cezaevinde açlık grevleri ile baş eğmeyen tutuklulara, Zekiye ve Rahşanlaşan halkımıza, Ronahi ve Berivanlaşan halkların özgürlük aşklarına karşı gerçekleşen bu görüşmeye Newroz ateşi ile cevap vermeliyiz. 31 Mart seçimleri ile Kürdistan’da adını, sanını varlığını bir bütünen ret etmeli, kutsal toprakları kirletmelerine izin vermemeliyiz.
Kadınlar jineoloji bilimi ile Dehaklaşan sistemle mücadele etmelidir. Jineoloji bilimi ile kendini tanıyarak, yetiştirerek ve kendini yeniden yaratarak Dehaklaşan sistemi yok edecektir. Bunun için tüm kadınlar Newroz ateşini özgürlük mücadelesi ile gürleştirmeli, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün yılı olacak şekilde canla başla zalim Dehaklar’a savaş açmalıdır. Ve tüm Kadınlar 2024 Newroz’unu Newrozlaşarak karşılamalı, demokratik ve ekolojik toplum mücadelesini vermelidir.