Devrim halkındır, ulusaldır, herkesindir.
Tek benim değil. Mecburuz da. Ben de bir Kürt insanıyım. İnsanlık adına devrimin başındayım. Herkesin ağırlığı bizim üzerimizde, böyle olur mu, böyle yürür mü? Bunun için bütün halka sesleniyorum ki, daha çok kendi gerçekliğimiz üzerinde duralım. Sıcak bir dönemdir, Kürdistan adı yükseldi. Savaş da büyük umut yolunu açtı. Ülke içinde yer aldık. Yine de düşman, dakika dakika yok etmek istiyor. Aldığımız şeyleri elimizden bırakmayalım. Eğer elinden bırakmak istemiyorsan, bir şeyler yapacaksın. Siz de bir şeyler yapın.
Bir slogan attık, her insanımız kendisini bomba yapmalı, hem de atom bombası yapmalı ve yapabilir de. Başka bir yolla düşmanın karşısında duramayız. Elbette insanın imkanı vardır, insanın büyümesi sınırsızdır. İnsan, kendi kendisini bağlamazsa, kendi kendisini şaşırtmazsa yapabilir. Benim büyüklüğüm nedir? “Önder, Önder” diyorsunuz. Önderliğin büyüklüğü kendi üzerinde durmasıdır. Her şeyini halkın yoluna koyarak, plan, konuşma, büyük bir sorumlulukla kendisini yürütüyor. Önderlik budur. Bir halk için siyaset nedir? Nasıl güçlü yürütecek? Bunun hesabını yapar. Tarikat, şeriat budur, diyorlar. Kendin için, halk için uzun ve esaslı şeyler nedir? Bunu tanıyacaksın.
Tarikat nedir? Bu yolun üzerinde yürüyecek. Sahte tarikatları bırakalım. Yurtsever tarikatlara ulaşalım. Sahte şeriatları bırakalım, doğru şeriatları tutalım. Bunu doğru anlamazsan şeriatçıyım diyemezsin. Bunlar sizin için görevdir. Benden istemeyin, kendinizden isteyin.
Ucuz zafer istemeyin, hayal, rüya istemeyin, gerçekliği isteyin. Büyük hayali ben yaptım, ama büyük işi de ben yaptım ve bunların hepsi gerçek, bir tek benim değil, hepinizindir. İçerisinde çalışma vardır, sabır vardır, inat vardır, dakika dakika görüş vardır. Hiç kimse ucuzca “zafer nerededir?” demesin.
Dönem, halkın kendisini örgütleyebilmesi dönemidir.
Kendi kendisini toplamalı, temsilcilerini çıkarmalı, cephe sağlanılmalıdır. Genel olarak Kürtler için söylüyorum. Her şeyin gerilladan, partiden istenilmesi mümkün değil. Gerilla kendisini savunabilirse, yine de büyük bir şeydir. Partili arkadaşlar kendilerini güçlendirebilirlerse yine büyük bir şey. Fakat dönem, sizin de döneminizdir. Örgütlülük, serihıldanlar sizden isteniyor. Parti size yolu gösteriyor, gerilla da biraz yardım ediyor. Herkes rolünü, faaliyetini anında yapmalıdır. Benim yapacağım işler benim, senin yapacağın işler senindir. Birbirinize yardımcı olun, birbirinizi güçlendirin. Biri diğerine ağırlık yapmamalıdır.
Düşman halkın üzerinde oyun oynuyor. Bin köyü boşaltmış, eski köylerin hepsini kaldırmış ve yerine yeni köyler oluşturmak, kendi hakimiyeti altındaki köyler yapmak istiyor. Bunun için halk kendisini nasıl savunacak? Şimdi faşizm yürütülüyor ve hepsini kaldırmak istiyor. Halk savunmasını kendisi yapacak. Dağa gelin, idare edin, bin defa teşekkür ederiz. Ama yine de yurtseverlik çizgisine kendinizi bağlayın. Düşmanın gün be gün halkımızın üzerinde oynadığı oyunlar var. Şehirleri topluyor, köyleri topluyor, biz de burada toplanalım, örgütlenelim.
Siz her şeyi parti yapsın diyorsunuz. Halbuki “parti bizim içindir, parti biziz” diyeceksiniz. Bu şeyleri güçlendiren var mı? Evinin çevresini temizleyen var mı? Komşusunu, köyünü dürüst eden var mı? Hayır. Şimdiye kadar da “parti yapsın” diyorsunuz. Hepinizin eksikliği vardır. Kimse bize bir şey verdi mi? Ben nasıl işimi yapıyorum? Ben de işçi bir insanım, köylüyüm, zorluklarım, önümdeki engeller hepinizinkinden fazla. Nasıl oluyor da kendimi yine de yürütüyorum?
İnsanın vicdanı vardır, savaşçılar da zorluklar içerisindedirler. Büyük kahırlarda şehit düşüyorlar. İnsan sonuç çıkarır. Neden? Çünkü sadece onların sorunu değildir, bütün halkındır, bir eksiklik görüldüğünde parti yapsın deniliyor. Parti kimdir? Parti sensin. Ben kimim? Ben işçiyim, savunmamı yaptım, yine de devam ettim.
Her zaman söylediğim gibi, kimin elinden nerede, ne gelirse yapmalıdır. Düşmanın niyeti kötüdür. Dost saydıklarımızın bizimle ne kadar birlikte oldukları görülemiyor. Kürtlerin ölümü üzerine hesap yapılıyor. Büyük gerçekleri insan unutamaz. Günlük olarak üzerinde duracağımız şeyler vardır. Ben kendi sorumluluğumu yerine getiriyorum. Siz de elinizden geldiği kadar düşmana fırsat vermeyin.
Halk içinde, halkın örgütlenmesi başarıya ulaşmalıdır. Düşman halkın teslimiyetini sağlamak istiyor. Onun için halk kendisini tanıyor ve kendisini toparlamalı, her şeyi dışarıdan istememeli, kendisinden istemeli. Başka çare yoktur. Her şeyi dışarıdan istemek, her şeyin partinin yapması, Önderliğin yapması mümkün değildir. Çok şey elden gelebilir. Dönem, halkın kendi kendisini savunması, örgütlenmesini yapması dönemidir. İnsan sorumluluk ruhunu almalıdır ve yapabilir de. Halk büyük bir güçtür. Kendinizi toparlayın, düşmanı oyunlarını boşa çıkarın.
Parti Önderliği
13 Ekim 1994