Türklerin, süreç üzerindeki algı operasyonları

0
123

Sîdem LÎSA

Algı operasyonu; insanların beyinlerine nüfuz ederek onların istenilen biçimde düşünmelerini sağlamayı amaçlamaktadır. Bireye ya da kitleye uygulanırken özellikle de akla değil duygulara hitap etme, sürekli tekrar etme ve bütün dünyanın kabul ettiği düşüncesini oluşturma yöntemlerini kullanmaktadır. Bu çerçevede kitleler üzerinde sistematik olarak uygulanan algı operasyonları ile, insanlar farkında olmadan başkalarının kontrolleri altına girerek onlar gibi düşünüp davranabilmektedirler.

Algı operasyonunda kitle iletişim araçları, kitleleri iktidarların çıkarları doğrultusunda kullanma zeminine dönüştürülmek istenmektedir. Televizyon ve radyoların iktidarın politikaları odaklı yoğun algı operasyonu yaptığı gibi bu noktada sosyal medya alanının günümüzde çok daha yoğun kullanıldığını artık hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Bugün algı operasyonu ile yönlendirme saldırganlığı en yoğun bir şekilde sosyal medya üzerinden gerçekleştirilmektedir.  Dijital medya, herkes tarafından her an kolaylıkla ulaşılabilecek bir mecra olmaktadır. Bu platformda faşizm, kimliğini, adresini, simasını rahat bir şekilde paylaşarak faşizmini gerçekleştirirken, aynı sosyal medya alanında demokrasi, mücadele, eşitlik en temelde de Kürtlük adına olan paylaşımlar anonim olmak zorundadır. Çünkü özelde de tc devletinde faşizm legal, antifaşizm-demokrasi yanlılığı ise illegaldir. Tc devletinde işkal legal, işgali kabul etmeyerek direnme illegaldir. Tc devletinde Türklük legal, Kürtlük, Lazlık, Çerkezlik, Ermenilik ve diğer halklara mensup olmak illegaldir. Türkiyede türk milliyetçisi, faşist olduğun müddetçe her şey legal- mubahtır. Eğer türkçü bir faşist değilsen yemek yemek, su içmek bile illegaldir. Yani, eğer faşist bir türk milliyetçisi değilsen sen ancak teröristsindir. Bunun algı operasyonunu çok yoğun bir şekilde yapmakta, faşisti şiddete yönlendirirken toplumu sürü psikolojisine adapte etmeye çalışmaktadır. Bunun için dilde olduğundan daha büyük gösterme, abartma, yalana erişimi kolaylaştırma, gerçek bilgiye erişimi zorlaştırma, doğru konuşanı susturma, faşizm yanlılarının önünü sonuna kadar açma yöntemleri kullanılmaktadır.

  1. yy da mevcut modern dünya düşünen, araştıran, sorgulayan değil izleyen ve hemen etkilenen bir kuşak oluşturmuştur. Yani birçok insan, paylaşılan bilgilerin doğruluğunu sorgulamadığından kaynaklı verileni olduğu gibi almakta ve oluşturulmak istenen algı tuzağına, sosyo psikolojik manipülasyona çok rahat düşebilmektedir.

Faşizm, algı operasyonu ile her türlü toplum yararına gelişmenin topluma ulaşmasının önünü almaya çalışmaktadır.  Eğer bir gelişmenin ya da gündemin önünü alamamışsa hakikatini çarpıtmaya çalışmakta, onu da tam olarak yapamayacağını düşünmüş ise gündeme kitlelerin tutabileceği bir konuyu koyarak gündem değiştirmeye çalışmaktadır. Gelişmenin gündemden düşmesini sağlayana kadar kendisinin ön plana çıkardığı gündemi sürekli canlı tutarak bir kitle imha silahı misali kitlelerin öz algılarını, geliştirdiği operasyon ile paramparça ederek istediği gibi yön vermektedir.

Tc devletinin algı operasyonu, aslen Kürt Özgürlük Mücadelesi karşıtlığı odaklıdır. Medya ayağını özelde de sosyal medyasını bu temelde çok planlı kullanmaya çalışmaktadır. Hepimiz de takip etmekteyiz. Özgürlük Mücadelesine dönük herhangi bir gelişme karşısında bütün medya harekete geçmekte binlerce profesyonel kadrosu ve yine binlerce faşist taraftarı(troller) ile algı savaşını yürütmektedirler. Özelde Önderlik ile ilgili bir gündem olduğunda bu gündemi çarpıtabilmek, etki gücünü kırabilmek için Kürt halkının ya da dünya kamuoyunun dikkatini çekecek çıkışlar gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu gündemler de içerik olarak saldırı temellidir. En son 69 Nobel ödülü sahibi insanın Önderliğin fiziki özgürlüğü için ortak mektup yazdığı ve yine arkadaşların, ‘Önderliğin fiziki özgürlüğü için bizimle pazarlık yapmak istiyorlar’ dedikleri bir süreçte çok yoğun bir şekilde halayımızı gündeme koydular. Toplumsal değerlerimize, kültürümüze saldırının bütün halkımızın tepkisini çekeceğini bildiklerinden kaynaklı tam da o süreçte faşist troller, bazı sanatçılar, siyasetçiler tarafından Kürt direniş kültürünü yansıtan, yaşam tarzının bir parçası olan halayları hedef alarak sürekli Kürtlerin damarına basıp Kürtlerin algısını buraya çektiler fakat diğer taraftan artık 75 yaşında olan Kürt halk Önderinin fiziki özgürlüğü, yaşamı üzerindeki tehdit yani Kürt halkının özgürlüğü üzerindeki tehdit esas gündem olmaktaydı. Yine aynı süreçte Güney Kürdistan’da başlatılan ilhak- işgal operasyonunda kdp resmi olarak 17 kontrol noktasını Türklere teslim ederek ilhakı artık net bir şekilde sahiplenmiştir. Bu süreç yine, Korek adlı Güney Kürdistan telefon hattının ilk defa Zaxo’dan Başika’ya kadar ‘Türkiye topraklarına hoş geldiniz’ demeye başladığı sürece tekabül etmektedir. Yani görünmesi istenmeyenler, görüntüye koyulanın çok daha ötesindedir çok daha fazlasıdır.

Özetle; bir özel savaş uygulaması olan algı operasyonu karşısında özelde Kürt halkı olarak düşünen, sorgulayan, anlamaya çalışan, olduğu gibi kabul etmeyen bir karakterimizin olması gerekmektedir. Dolayısı ile de faşizmin istediği gibi yön almaktan çok, var olanı görerek öz değerlerini korumanın savunuculuğu ile beraber kendi gündemine de sahip çıkan bir duruşumuz olmalıdır. Türklerin, Türk ırkçı faşizminin süreç üzerindeki algı operasyonlarını bertaraf etmeli, perdelenmek istenen gerçekleri yeteri kadar görerek öz savunma mücadelemizi bu temelde güçlendirmeliyiz.

 

 

 

 

 

 

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here