Ulusal birlik üzerine bazı notlar

0
96
KEMAL SÖBE
Kürt halkı olarak oldukça kritik bir süreçten geçiyoruz. Ulusal varlığı tehlike altında olan ve ulusal varoluş mücadelesi veren bir halk için, ulusal birlik ve olağanüstü bir mücadele var olabilmenin yoludur. Bir halk içinde hiçbir birey, eğer ruhunu düşmana satmamışsa kendi ulusal varoluş mücadelesine ihanet etmez ve ulusal birlik olmaya kesin olarak katılım sağlar. Kürt halkı genel olarak ulusal birlik konusunda hemfikir olmuştur. Dört parça Kürdistan’da Kürtler, özellikle Rojava devrimiyle en azından ruhta düşüncede birlik olmuş, düşmanın her türlü sınırını yok etmiştir. Bunu bilen düşman, Güney’e, Rojava’ya saldırıyor, Kuzey ve Rojava arasına beton duvarlar örüyor. Bütün Kürtlerin ulusal bir devrim yaşadığını ve demokrasinin öncülüğünü yaptığını ve Orta Doğu’da Kürtler öncülüğünde bir Rönesans’ın yaşanıldığını çok iyi biliyor. Bu korkunu vermiş olduğu panikle bütün Kürtleri ve Kürdistan’a, özgürlük gerillasına düşmanlık yapıyor, saldırılar yapıyor adeta savaş açmış bütün Kürdistan’a. Çünkü artık inkâr rejiminin sonunun geldiklerini görüyorlar.
Tabi düşman, bütün bu saldırıları KDP ve Barzani denen mikrop yuvası haline gelmiş mafya yapamasıyla yapıyor. KDP ve Barzani denen mafya yapılanması, düşmanın Kürtler içindeki uzantısı ve ayağı olmuş durumdadır. Bu ihanet ağı etkisiz hale getirilirse zafer kesinleşir. Çünkü Kürtlerin yenilgisinin önemli bir nedenide hep içten çıkan ihanetler olmuştur. İhaneti asla hafife almayalım. Kürtlerin en tehlikeli düşmanı ihanet ağı olmuştur, çünkü ne zaman nerede ve nasıl vuracağı bilinmez. KDP ve Barzani denen mafya yapılanması gerçekten ulusal bir kimliğe sahip olsaydı TC inkâr rejimi çoktan yok edilmişti. Bütün Kürtlerin, KDP ve Barzani denen mafya yapılanmasının ulusal bir kimliğe sahip olmadıklarını bilmeleri ve bu mafya yapılanmasını teşhir etmeleri gerekmektedir. Ulusal birliğin önündeki en büyük engel bu çete mafya yapılanmasıdır. Birkaç gün sonraki parlamento seçimlerini kazanmaları için binbir hile ve oyunu şimdiden planlıyorlar. Aslında bu mafya yapılanmasının Kürdistan genelinde yüzde on bile kitle gücü bulunmuyor, dış güçlere ve bölge dengelerine dayanarak ve tatbiki global sermayenin temsilciliğini yaparak ayakta duruyor.
Yani KDP ve Barzani denen mikrop yuvasının burjuva ablamda bile ulusal bir yönleri bulunmamaktadır. Global sermayenin ayağı işlevine sahiptir. Bu kadar ihanetten sonra kimse KDP ve Barzanilere ulusal hareket demezler diyemezler. Eli kanlı bu mafya yapılanmasından ulusal birliğe gelmelerini beklemiyoruz. Kürdistan’ın bütün ekonomik değerlerini ceplerine dolduran bir çete ailesine ulusal hareket demek ulusal siyasete hakaret olur. Önemli olan Kürt halkının birlik olması ve öz yönetim çizgisinde örgütlenmeleridir. Özgürlük Hareketi’nin bütün ezilenlerin kurtuluş gücü olmayı başarması Kürt ulusal hareketi olmayı fazlasıyla başarması demektir. Kürt halkı olarak olağanüstü durumların normal bir mücadeleyle kazanılamayacağını bilmek ve kendimizi kesin zafere kilitlemek olmalıdır. Önder Apo’nun paradigması ışığında Kürt halkı belli bir demokratik bilinç ve ulusal gelişme yaşadı yaşıyor. Devrimci savaşı biraz daha geliştirirsek düşmanı ve işbirlikçisi olan KDP ve Barzani denen mafya yapılanmasını tarihin çöp sepetine atmak imkân dahilindedir.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here