KEMAL SÖBE
Parti kongreleri halkların demokratik devrimci geleceğine ilişkin yapılan ve büyük siyasi kararların alındığı geniş katılımlı siyasi toplantılardır. Bu geniş katılımlı siyasi toplantılarda önemli kararlar alınır, yapılması gereken şey-ler tartışılır ve karara bağlanır, kader tayin edici programlar karara bağlanır ve ileriye yönelik yeni siyasi mücadelede planlamalar yapılır. PKK her kongrede aldığı yeni kararlarla daha çok mücadele etmiş ve büyümüştür. PKK değişen dünya koşullarında kazandırıcı mücadele yöntemlerini devreye koymuş ve başarılı olmuştur. Parti’nin feshi demokrasi mücadelesinin farklı yollarla devam etmesi için gerçekleşmiştir. Parti mevcut durumda siyasi varlığını sona erdirmiyor, farklı mücadele yöntemleriyle devleti demokratik değişim için adım atmaya zorluyor.
PKK’nin demokratik yasal koşullarda siyasi mücadele yürütmesi için, devletin Kürt sorununu çözmesi, Kürt ulusal varlığını kabul etmesi gerekiyor. PKK silahlı mücadeleyi bıraktığını açıkladı ama gerektiğinde kendini ve halkı savunur. Bundan sonra, Parti’nin nasıl hareket edeceği karşı tarafın atacağı adımlara göre şekillenecek. Devlet Kürt sorununun çözümü konusunda ciddiyse, PKK’nin demokratik ve yasal zeminde mücadele etmesi için gerekli yasal demokratik koşulları oluşturur. En önemlisi Kürt sorununun acilen çözümü gerekiyor. Çünkü elli yıl boyunca, Kürt ulusal varlığının kabulü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için mücadele edildi, bedel verildi. Silahlı mücadeleye siyasi ve toplumsal kazanımlar içindir, körü körüne şiddet uygulanmaz, siyasi kazanımları hedeflemeyen şiddete kör sokak kavgası denir. PKK’nin silahlı mücadeleye son vermesini teslimiyet ve ihanet olarak görenler var.
PKK ve Önder Apo, devlete adım attırmaya çalışıyor ve bunun için gerekli değişimler yapıyor. Mücadelede yöntem değiştirmekle mücadeleye son vermek aynı şeyler değildir. Mücadeleyi silahlı mücadeleden siyasi mücadeleye çekmek devleti adım atmaya zorlar aksi takdirde zor durumda kalırlar, ekonomi zaten bitmiş, yoksulluk ve açlık diz boyu, işsizlik kanser gibi ülkeyi sarmış. Faşizmde daha fazla ısrar Türkiye’yi Osmanlı gibi bir sonla karşı karşıya getirir. Kürtlerin kaybedeceği birşeyleri yok ama Türkiye demokratik olmazsa tümden batar ve Osmanlı gibi biter. Kürtlerin seçenekleri çok ama Türkiye’nin Kürtlerle barışmaktan ve kendini adam etmekten başka çaresi yok. Ne silahlı mücadele ne de siyasi mücadele yürütmemiş bazı ulus devletçi Kürtler PKK’ye köstek olmasınlar yeter.
PKK silahlı mücadeleye devam edip etmeyeceğine kendisi karar verir, o konuda bazı çevreler hadlerini bilsinler. Kürt halkı politize oldu, partileşti, demokratik devrimci bir düzey kazandı. Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi temelinde bütün siyasi, sosyal ve kültürel imkânlar oluşmuştur. Tabi ki yüz yıllık bir inkâr rejimini yıkmak öyle kolay değildir. Her türlü mücadele yöntemlerini devreye koymak gerekiyor. Silahlı mücadele Kürt halkını ulus olarak diriltti, siyasi ve sosyal alanda Kürt halkı gelişme gösterdi. Dolayısıyla demokratik bir halk devrimi gerçekleşti. Siyasi yollarla mücadele etmenin imkanlarını fazlasıyla oluştu. Devlete adım artırılırsa Kürt sorunu çözülür ve Türkiye’nin demokratikleşmesi sağlanır. Türkiye’nin Kürt sorununun çözümünden kaçma gibi bir lüksü yoktur.