Türkiye Halkının Yapmaları Gerekenler

Yüz yıldır adını kullanıp ta hem seni hem de başka halkları her yönüyle ezen bu vahşi kapitalist düzenin iç yüzünü tanıman.Yüz yıldır oy verdiğin bu kapitalist haydut düzen partilerinin senin kanını eme eme seni sınıfsal olarak ezdiklerini fark etmen.Kürt halkının senin düşmanın değil, bin yıldır senin gerçek dostun olduğunu görüp çektiği her türlü acılarına ortak olman. Kürt halkının acılarına ortak olduğunda, ikinizin de kaderinin ve kurutuluşunuzun aynı çizgide olduğunu göreceksiniz.Kürt halkı katılmasaydı belki de kurtuluş savaşını kazanamayacağını anlayıp, Kürt halkının haklı mücadelesini kabul etmen.

”Aziz milletimiz” diyenlerin bu aldatmalarına, safsata ve yalanlarına kesinlikle artık inanmaman ve mücadeleye katılmaz. İslam maskesi takmış bu kafirlerin, Muaviye ve yezit ‘in devamları ve saltanat hastaları olduklarını görmen ve bunları tarihin

çöplüğüne atman.

İçinde yaşadığın sefaletin, yoksulluğun kader değil, bu anti demokratik kapitalist düzenin bir ürünü olduğunu anlaman.Sizi askere-ölüme gönderenlerin, kendi çocuklarını da neden askere göndermediklerini ciddi olarak görmen ve sorgulaman.Seni milliyetçilik ve benzeri argümanlarla kandıranların senin gerçek düşmanların olduğu bilincine artık sahip olman

Senin devletin değil, devletin senin hizmetinde olması gerektiği anlayışıyla, bilinciyle hareket etmen ve gereğini yapman.Balığın başta koktuğunu, dolayısıyla da Türkiye’nin düşmanlarının sizi yöneten baştaki haydutlar olduğunu görebilmen.Böyle gelmiş, böyle gider, boş ver, bu düzeni sen mi değiştireceksin liberal bireyci zihniyetinden çok acilen kurtulmandır.Bu sömürücü düzen partilerinin isminin, renginin, tabelalarının farklı ama siyasi içeriklerinin aynı olduğunu bilince çıkarman.Senin çalıştığın, ürettiğin ama bazı yasal, siyasi soyguncularında senin başında yıllardır çöreklenip senin alın terini ve emeğini
sömürüp gökdelenler diktiklerini, yalılarda, hanlarda, katlarda, villalarda çok pahalı bir hayat yaşayıp seni de açlığa mahkûm ettiklerini artık görebilmen.

Fakirliğin ve yoksulluğun kader olduğunu sana yutturan kravatlı çetelerin,  kendilerinin neden her gün zenginleştiklerini artık sorgulamandır ”Müslüman malı ortaktır” sözünün şakadan söylenmediği, ciddi olarak söylendiğini bilip, kendilerine Müslüman diyen bu din tüccarı süslümanların nasıl bu zenginliğe sahip olduklarını derince görmen ve sorgulamandır.Her gün meydana gelen iş kazalarının [cinayetlerinin] ülkeyi yönetenlerin ihmallerinden kaynaklandığını bilip, seni hiç düşünmediklerini, çıkarları için seni bile bile ölüme gönderdiklerini acilen görmendir. Keskin sirke küpüne zarar verir
misali seni bugüne kadar bu dinci milliyetçi zehirle uyuşturanların, uyutanların sözlerine artık kulak kabartmamandır. Kimlerin senin düşmanların, kimlerin senin dostların olduğunu, içinde yaşadığın sosyo/ekonomik koşullara, şartlara ve kendi yaşamına bakarak karar vermendir.

Bugüne kadar oy verip iktidara getirdiğin bu düzen partilerinin neden senin hiçbir sorununa çözüm bulmadıkları noktasına kafa yormandır. Türkiye’de her şey üretildiği halde, sabahtan akşama kadar çalıştığın halde neden her gün geçim sıkıntısı yaşadığını, hayatının neden zindana döndiğini kendi kendine sormak ve çözüm gücü olabilmedir. Sana”ey Türk milleti” diyenlerin böyle söylemelerini kendi siyasi iktidarlarına temel taş yapıp, o temel üzerinde de saltanat kurduklarını anlaman. bilince çıkarmandır. Kürt halkının, bu ülkede misafir olmadığını, başka bir yerden göçmen olarak ta gelmediğini, bu toprakların en eski yerlileri ve sahipleri olduğunu bilince çıkarman ve kabul etmen gerektiğidir. Mart’da seçimler var. Bu seçimler, yüz yıllık cumhuriyet tarihinde belki de kader tayin edici nitelikte gerçekleşecek

seçimler olacak. Onlarca yıldır yaşadığın acıları ve sorunları tekrar yaşamak istemiyorsan, kesinlikle tercihini doğru yapman ve seni kurtuluşa götürecek olan DEM’i tercih etmendir. Çünkü AKP, MHP, hatta CHP ve daha bunlara benzeyen, müzelik olan düzen

partilerinin, geçen onlarca yılda Türkiye’yi ne hale getirdikleri görmen ve bunlara gereken dersi sandıkta vermendir. Dolayısıyla da bu gerçekliğin farkına vararak, seni gerçek kurtuluşa götürecek olan DEM’e oyunu vermen seni kırk haramilerin
elinden kurtarır. Kürt halkıyla el ele vermenin ve demokratik mücadeleye aktif katılmanın zamanı geldi.