KNK, Kürt halkı olmak üzere, uluslararası toplum, sivil toplum örgütlerine, siyasi partilere, milletvekillerine ve vicdan sahibi olan bütün herkese işgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na dönük saldırılarında kimyasal silah kullanımına karşı çıkması çağrısı yaptı.
KNK’nin çağrısı şu şekilde:
“İşgalci Türk devleti Kürt halkına yönelik kirli ve yoğun bir savaş yürütmekte. Rojava, Suriye, Başûrê Kurdistan ve Irak’taki işgalini günbegün genişletiyor. Yine Rojava, Başûrê Kurdistan, Mülteci Kampı, Mexmûr ve Şengal’e aralıksız savaş uçakları ve SİHA’larla hedef almaya devam ediyor. Bombardımanlarda binlerce insan göç etmek zorunda kaldı, birçok kişi şehit düştü, yaralandı. Saldırılar aynı zamanda Suriye ve Irak’ın egemenliğinin ihlali anlamına geliyor. BM, NATO, ABD ve AB, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Rusya saldırılara sessiz kalıyor. Irak hükümeti ise sessizliği ile saldırılara destek veriyor.
6 AYDIR ARALIKSIZ KİMYASAL SİLAH KULLANILIYOR; BELGELERE RAĞMEN SESSİZLER
İşgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’nın Avaşîn, Zap ve Metina bölgelerine işgal saldırısının 6’ncı ayına giriyor. Bu bölgelerde aralıksız çatışmalar devam ediyor. Türk devleti bu savaşı kamuoyu ve basından gizlemektedir. Türk devleti savaşın olduğu bölgelerde savaş yasalarını çiğneyip insanlık dışı savaş suçları işlemektedir. Türk askeri bu şekilde gerilla alanlarını 6 aydır işgal edemiyor. Savaş tünellerine girmek için şimdiye kadar 163 kimyasal gaz kullandı. Kimyasal gaz kullanıldığına dair belge ve raporlar olmasına rağmen uluslararası güçler sessiz kalmaktadır. Kimyasal gaz kullanımından dolayı onlarca gerilla şehit düştü. Duhok’a bağlı Hiror köyünde 4 Eylül 2021’de kimyasal silah kullanıldığı için bir köylü zehirlenerek hastaneye kaldırıldı.
Türkiye’yi şimdiye kadar kimse kınamadığı ve saldırıları durdurması için çağrıda bulunmadığı için uluslararası evrensel hukuka aykırı bir durum ortaya çıkmıştır. Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası güçlerin Türkiye’nin bu suçlarına sessiz kalmaları bu suçu onayladıklarını ve destek verdikleri anlamına gelmektedir. Türkiye’ye her türlü uçak, bomba ve kimyasal silah veren güçler, Türkiye’nin işlediği suçlara sessizdir ve bu suçların ortağıdır.
HAREKETE GEÇİN; SALDIRININ ÖNÜNÜ KESİN
Uluslararası topluma, bölge halkına, ahlak ve vicdan sahibi herkese şu çağrıda bulunuyoruz; Kürt halkına yönelik saldırılara, kimyasal silah kullanımına ve Türkiye’ye yardım eden ülkelerinin hükümetine karşı durmaları gerekir. Sivil Toplum Örgütleri, parlamenter, siyasi partiler, üniversiteler, insanlık duygusu taşıyan herkes Türkiye’nin Kürt halkına yönelik saldırısına ve kimyasal silah kullanmalarına karşı tutum sahibi olmalarını ve içinde bulundukları ülkenin hükümetine de baskı yapıp tavır sahibi olmalarını sağlamalılar. “