Hiçbir onurlu Kürt, özel-kirli savaşın oyunlarına alet olmaz

0
191

Kemal SÖBE

Kürt Ulusal Demokratik Mücadelesi, tam olarak zafer kazanacağı ve inkarı tümden yok edeceği bir sürece doğru ilerliyor. Zafer artık çok uzaklarda değildir. Çok uzun ve çok zorlu onlarca yıldan sonra, Kürtler kendi ayakları üzerinde durmasını bilmiş, ulusal-demokratik-devrimci duruş kazanmış, yüz yıllık inkarın, kendi kişiliklerinde açmış olduğu tahribatları yok etmiştir. Tabi bu durum, düşmanda büyük bir öfkeye yol açmış, bütün Kürtlere ve Kürdistan’a fiziki soykırım saldırına hız vermiştir. Son yıllarda, inkar rejimi artık bir halkla, bütün Kürdistan’la savaşır duruma gelmiştir. Dört parça Kürdistan, Avrupa’ya yaşayan Kürtler şimdi düşmanın hedefi olmuştur. Çünkü dört parça Kürdistan ve Avrupa’da yaşayan Kürtler şimdi ayaktadır ve özgürlüğünü haykırıyor. Soykırım sisteminin Kürdistan’da fiilen iflas etmesi, inkar rejimini adeta çıldırtmanın eşiğine getirmiştir. İnkar rejiminin siyasal alandaki sözcüleri olan kapitalist ve inkarcı rejim-düzen partileri, Kürdistan’a harıl harıl siyasi soykırım seferleri düzenliyorlar, oy avcığını maskesi altında. Bize göre, oy dilenmeye gidiyorlar ama tabi onların niyetlerinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Hem Kürtlerden isteyin, oy alın hemde Kürtleri inkar edin, bunu başaramadığınız zamanda, Kürtleri katledin. Ama bu işlediğiniz suçların hesabını vereceksiniz. Yani Kürtlere ya Türkleşmeyi kabul edecekesiniz yada öleceksiniz diyorlar.
Türkleşmeyi kabul edenlere devletin kapılarını açık bırakıyorlar, her imkanı veriyorlar, devleti kuran partinin genel başkanı bile yapıyorlar. Kürtlerin ulusal mücadelesi karşısında yıkılma aşamasına gelmiş inkar rejimi, çocukları gerillada olduğunu iddia eden bazı Kürt aileleri, para karşılığında, kandırıp HDP Diyarbakır il binası önünde oturtuyor. Özel savaş rejimi, kandırdığı bazı ailelere, para verip, sizin çocuklarınızı zorla dağa kaçırıyorlar deyip, bunun hesabını HDP’den sorun diye, HDP il binasının önünde, her gün düzenli olarak polis eşliğinde oturup, çocuklarımızı istiyoruz diyorlar. Tam bir ayıp ve utanmazlık durumu. İnkar rejimi, Kürtlerin içinde çıkan hainlerden güç alarak bu inkar ve soykırım, savaşını günümüze kadar ısrarla sürdürüyor. Kürtler, yüz yıl önce, ulusal güç olsalardı, kimse değil soykırım savaşını Kürtlere dayatmayı, inkara bile cesaret edemezlerdi. İnkar rejimi, her zaman içten çıkan işbirlikçi hainlerden güç almıştır. Özgürlük Hareketi, kimseyi zorla dağa götürmez-götürmüyor, kimseyi kaçırmıyor. Eğer kaçırma ve zorla götürme gibi bir durum olsaydı, bütün Kürt gençleri dağda olurdu, şehirlerde, kasabalarda, köylerde hiç genç kalmazdı. Gerilla saflarına gitme tam olarak gönülülük temelinde oluyor. Ki, zorla gitmelerin faydadan çok zarar verecekleride zaten bilinen bir durumdur. Bazı ailelerin, bu özel savaşın bu tarzdaki yönelimine alet olmaları bir utançtan başka birşey değildir.
İnkar rejimi, artık kaybetme aşamasına gelmişken, böylesi özel kirli savaş yöntemlerine alet olmak onursuzluktur. Onuru olan-lar, böyle şeylerden şiddetle kaçınırlar. İnkar rejimi, gerilla saflarına gidenlerin, isteyerek ve gönüllüce ve neden gittiklerini çok iyi biliyor. Bu tür özel savaş yöntemleriyle, Kürt gençlerinin gerilla saflarına gitmelerine engel olabileceklerini düşünüyorlarsa, büyük yanılıyorlar. Çünkü gerillaya bütün katılımlar gayet bilinçlice ve isteyerek yapılıyor. Dolayısıyla bu tür düşmanca durumlardan kesinlikle uzak durulmalıdır. Hiçbir onurlu-namuslu Kürt, özel savaşın bu tür kirli oyunlarına alet olmaz. Bu tür oyunlara alet olmak cahillikten ve bilinçsizlikten kaynaklı değilse kesin hainliktir. Özellikle para karşılığı, HDP il binası önünde oturmak, kendini özel savaşın kirli pazarında, pazarlamaktır. Bazı ailelerin çocukları gerillada olmadıkları halde, bu kirliliğe bilerek alet oluyorlar, bazılarıda bilinçsizlikten bunu yapıyorlar. Kürt halkı, yetmiş yıl önceki halk değil, artık tam bir politikleşme ve sosyalize olmayı yaşıyor, düşman gerçekliğini iyi biliyor ve böyle bir kirliliğie alet olan aileler bir an önce, bu yanlıştan dönmeliler. Aksi halde, Kürtler zafer kazandıklarında, özel savaşın bu kirliliğine alet olanlar, halkın içine çıkamayacak duruma gelirler.
HDP Diyarbakır il binası önünde oturacaklarına, AKP-MHP Ankara il binası önünde otursunlar, Kürt sorununu çözün, ulusal varlığımızı tanıyın diye eylem yapsınlar. PKK’yi kuranlar, Kürt gençleri olduğuna göre, hiçbir Kürt genci gerillaya zorla değil, isteyerek katılır ve kendi namus-onur mücadelesini yürütür. Hesap sorulması gereken yer HDP değil, Kürt inkarını yapan özel savaş merkezleridirler. ” PKK Kürt gençlerini kandırıyor ” aklı, ustaca hazırlanmış bir özel savaş aklıdır. PKK, dağda, yalılarda-saraylarda-villalarda süper lüks bir hayat ve süper bir maaş vaadiylemi Kürt gençlerini kandırıyor? Yani PKK, Kürt gençlerine ne vaad ediyorda kandırıyor? Böyle bir yaklaşım, Kürt gençlerini aptal yerine koymaktır. PKK’yi kuranların hepsi gençtiler. Peki, PKK’yi kuran gençleri kimler nasıl kandırdılar? Bunlar, Kürtleri aptal sanan aptallardır. Tümüyle özel savaşın özel yönelimleri ama işe yaramayacak yönelimlerdir. Kürt gençleri, çok zor koşullarda, kendi ulusal onuru-kimliği ve özgürlüğü için mücadele etmeyi ve zor şartlarda yaşamayı göze alarak PKK’ye katılıyorlarsa, burada kesinlikle yüksek bir bilinç ve iyi bir kararlılık ve sarsılmaz bir inanç vardır. Zorla dağa götürme gibi bir durum olsaydı, dağlar ve gerilla saflarında milyonlarca Kürt genci olurdu ve şehirlerde bir genç bile kalmazdı. Aklı başında olan her Kürt bu durumu bilir ve bunun bir özel kirli savaş yöntemi olduğunu bilir. Kürtlerin ulusal özgürlüğü ve varlığı kabul edilene kadar, Kürt gençleri özgürlük mücadelesine katılımı en üst düzeyde sağlayacaklardır. Bütün Kürtler, bu ulusal onur-namus mücadelesinde yerlerini almalılar, ellerinden gelen çabayı göstermeliler.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here