Nudem ÇIYA
1 Ekim 2019 yılında hava saldırısı sonucu şehit olan Mazlum arkadaşın anısına…
Ve yaklaşıyor 1 Ekim tarihi…Her günümüz bir yoldaşın kahramanca şahadete ulaşan bir günü. Fakat yas tutmayız, yas tutmak kabullenmektir, yas tutmak sırdanlaştırmaktır devrimci kültürümüzde. Ondandır her 1 Ekim geldiğinde seni anarız her bir şehit olan arkadaşı andığımız gibi. Anmak layık olmanın verdiği sözü pekiştirmek, anmak layık olmanın gerekliliklerine daha fazla sarılmak, anmak intikam yeminini tekrar etmektir.
Elbette yazmak gerekir, anlatmak gerekir her şehit olan arkadaşımızı. Bizler siz değerli arkadaşları tanıma şansını yakalamış olanların bir sorumluluğudur; tanımayan arkadaşlara, tanımayan halkımıza, tanımayan dünya halkına sizleri anlatmak. İşte Mazlum yoldaş seni belki birçok yoldaşın tanıdı, birlikte çalıştı, birlikte düşmana karşı direndi, mücadele etti. Ya tanımayanlar…
Seni yazmak zor aslında. Çünkü anlatmak yetmez, anlatabilmek gerekir. Her daim genç ve dinamik oluşun, her daim yoldaşlarına karşı duyarlı oluşun, her daim gülümseyecek gülümsetecek nedenlerinin oluşu. Seninle gülmediğim anım var mı diye çok düşündüm ama yok . En zor, en üzgün anlarda bile mutlaka gülümser ve gülümsetirdin bizleri.
O çocuk yaşında, gençliğinde ve olgunlaşmaya doğru adımladığın yıllarında asla düşman karşısında boyun eğmedin, direndin öncülük ettin, moral verdin ve düşmanı her yönüyle alt ettin. Düşünüyorum da onlarca arkadaşla tutuklandığımızda düşmanın moral bozma amaçlı tüm girişimleri önce senin tarafından nasıl da püskürütülmüştü. Bir kaç saat sonra yapacakları hiç bir girişimin başarılı olmayacağını anlayıp yıldırma politikalarından vazgeçmişlerdi. Hatta kendi polislerinin senden etkilendiklerine tanık olunca nasıl da paniklemişlerdi. İşte düşmanı bile moralinle tükenmek bilmeyen enerjinle etkileyen bir yoldaştın.
Ve zindan ve dağlar… her adımında rotanı yeni mücadele alanlarına çevirip büyük cesaret ve moralle yol aldın. Arşınladığın Amed sokaklarından, zindan koridorlarına ve oradan özgürlük patikalarına kadar her daim iz bırakarak geçtin. Her adımında seni tanıyanlar tarafından asla unutulmadın. Sana gençlik öncülüğü, zindan direnişçiliği, gerilla komutanlığı ayrı ayrı yakıştı. Her biri, bir diğerinden çok yakışırken her biri diğerinin devamı şeklinde oluşuyordu. Emekle, direnişle, mücadele ile ilmik ilmik ördün, büyüttün geliştirdin. Emek, cesaret ve moral sende kimlik oldu, sen onlarda Mazlum oldun.
Sen yoldaşlarının hep genç yoldaşı, anasının arkadaşı, halkının öncüsü, özgürlük mücadelesinin militanı olarak Mazlumlaştın. Devrimci oldun, gerilla oldun ve yoldaş oldun, heval oldun.. Ve 1 Ekim geliyor yine…
‘’tek tek bastık taşlarına yaşamın
ölüm suyundan geçmek için
gümbür gümbür çağladık
ateşin gizini bulmak için
tüm sılalar döküldü önümüze
uzak yakın ne varsa
kendi zamanımızda
kendi yolumuzda
taptaze masallardır
yaşamımızın özeti olsa olsa’’
(Şiyar Dersim)